Anasayfa » Orta Çağ Avrupası’nın 10 Canavarı

Orta Çağ Avrupası’nın 10 Canavarı

Cihangir Hasan
Yayınlanma Tarihi: Son Güncelleme 0 yorum

İnsanların hayal gücü günümüzde -aslında her zaman- olduğu gibi Orta Çağ’da da çok güçlüydü. Ancak Orta Çağ Avrupası’nın hayal gücü sınırları zorluyordu. Orta Çağ denince hepimizin aklına gelen ilk şeylerden biri de canavarlar. Orta Çağ Avrupası’nın insanı canavarlarla ilgili bir çok hikaye yazdı, anlattı. Bu canavarların kimisi çok uzaklarda yaşıyordu kimisi ise yakınlarda bulunan bir tehdit unsuruydu.

Bu yaratıkların bazılarını antik dönem yazarları (Yaşlı Pliny gibi) yüzyıllar önce anlatmıştı, Orta Çağ yazarları (örneğin John Mandeville) da hayal güçlerini kullanarak bunlara yeni özellikler eklemişti. Bazılarını Kutsal Kitap’tan ve Hristiyanlığın diğer kaynaklarından almışlardı. Diğerlerini de ya diğer kültürlerden ödünç almış ya da kendileri geliştirmişti.

Ejderhalar (Dragons): Monsters and Grotesques in Medieval Manuscripts (Orta Çağ Elyazmalarında Canavarlar ve Groteskler) adlı kitabında Alixe Bovey şöyle diyor: “İncil’in canavarları azdır, ancak önemlidir: Birincisi, Adem ve Havva’ya yasak meyveyi yedirmesiyle Cennet’ten kovulmalarına neden olan yılandır. Genel olarak kılık değiştirmiş Şeytan olarak yorumlanan bu yılan, çeşitli şekillerde bulunan Orta Çağ’ın şeytani canavarlarının arketipidir. Kıvrılarak ilerleyen vücudu fırsatçılık ve kurnazlık için bir tür metafor olan yılan, gurur ve açgözlülük gibi insan zayıflıklarını avlayabilir.”

Ejderha, yılanın geliştirilmiş bir formudur ve bir çok Orta Çağ hikayesinde rastlanabilir.

Tek Boynuzlular (Unicorns): Tek boynuzlulardan ilk kez Antik Yunan yazarları söz eder ve Hindistan’da yaşadığını söylerler. “Tek ve uzun boynuzlu yaratıklar” olarak betimledikleri tek boynuzlular aslında gergedanlar olabilir, en azından bazıları böyle diyor. Orta Çağ döneminde oldukça popülerdiler.

Mantikorlar (Manticores): Antik Dönem ve Orta Çağ yazarlarının en sevdiği canavar türlerinden biri insan ve hayvan melezi olan yaratıklardı. Farklı bir canlı türünün kafasına, bir diğerinin gövdesine bazen de üçüncü bir canlının ayaklarına ya da kuyruğuna (bazen ikisine birden) sahip olan bu yaratık türlerinden (daha doğrusu melez yaratıkların en ünlülerinden) biri de Mantikorlardı. Mantikorlar genellikle insan kafasına, aslan vücuduna ve akrep kuyruğuna sahip melez yaratıklar olarak betimlenirlerdi.

Blemmyae: Orta Çağ el yazmalarında yaygın olarak görülen bir canavarımsı insan topluluğu olan Blemmyae kafaları olmayan ancak gövdelerinde yüzü olan yaratıklar olarak betimlenir. Bazı yazarlar bu insanların Afrika’da, Etiyopya ötesinde yaşadığını söyler. Mandeville ise bu garip insanların Andaman Adaları yakınlarında Güney Asya’da bir yerlerde yaşadığını söylüyor ve onlardan şöyle bahsediyor: “Omuzlarında gözleri olan kafasız çirkin insanlar var, bunların ağızları göğüslerinin ortasında bulunuyor ve bir at nalı gibi yuvarlak. Ayrıca gözleri ve ağızları sırtlarında olan başsız adamlar da var. Ve başka bir yerde de gözleri ve burnu olmayan dümdüz yüzleri olan, gözleri yerine iki küçük delikleri ve düz dudaksız ağızları olan bir halk var.”

Cynocephali: Orta Çağ yazarlarının çok sevdiği canavarlardan daha doğrusu canavarımsı insanlardan bir de bu köpek başlılardı. Bunların tıpatıp aynısı olan bir halk olan İtbaraklar da Türk Mitolojisi’nde karşımıza çıkıyor.

Skiapodes: Aslında bunlara canavar demek pek doğru olmaz. Bunlar sadece bir ayakları devasa büyüklükte olan talihsiz insanlar. Antik dönem yazarlarından Yaşlı Pliny onlar hakkında şöyle diyor: “Aşırı sıcakta sırtüstü yatarak ayaklarının gölgesi ile kendilerini güneşten koruyorlar”. Orta Çağ elyazmalarında da aynı şekilde bahsedilir.

Devler (Giants): Devler birçok farklı kültürde karşımıza çıkar. Elbette devler Orta Çağ Avrupası’nda da oldukça popülerdi. Orta Çağ hikayelerinde devlerden genellikle insan yerleşim bölgelerinde uzakta ve izole halde yaşayan yaratıklar olarak söz edilir.

Melusine: Doğu kültürlerindeki Şahmeran’a oldukça benzeyen Melusine ile ilgili yazılmış en ünlü hikâye geç 14. yüzyılda Jean d’Arras tarafından kaleme alınmış. Yarı-kadın yarı-yılan olan Melusine bu hikayede evleniyor ve kocası onu görene kadar evli kalıyorlar. Günümüzde Starbucks logosunda kullanılıyor Melusine.

Denizkızları (Mermaids): Orta Çağ’da popüler yarı-insan yarı-hayvan bir diğer yaratık da elbette denizkızlarıydı. Denizkızları ve benzeri yaratıklar birçok kültürde karşımıza çıkıyor. Genellikle belden yukarısı kadın belden aşağısı ise balık olarak bahsedilen denizkızları kimi hikayelerde insanlara yardım ediyor kimilerinde ise onları denize çekip boğuyor.

Grendel ve Annesi: Ünlü Eski İngilizce şiir Beowulf’da kahramanın asıl düşmanları olan bu kişilerin Kutsal Kitap’taki Kain’in (İslami gelenekte Kabil olarak bilinir) soyundan geldiğinden ve insan yediğinden bahsedilse de tam olarak neye benzediklerine dair kesin bir betimleme bulunmadığından bu ne olduklarına dair fikir birliği yoktur.

NOT: Bu liste Orta Çağ canavarları hakkında yüzeysel bilgi verme amacı taşımaktadır.

Kaynak: Medievalists.net